Aileler özellikle bebek bezlerinde kırmızı veya pembe lekelenme, parçacıklar veya çocuklarının idrarında kan görünce ile telaşlanabiliyor. Her ne kadar yetişkin hastalığı olarak düşünülse de; çocuklarda ve bebeklerde de böbrek taşı görülebiliyor. Çocuklarda böbrek taşının oluşmasına yol açabilen faktörlerin bilinmesi ve bunlara yönelik önlemler alınması önem taşıyor.

Çocuk Ürolojisi Uzmanı Doç. Dr. Onur Telli, çocuklarda ve bebeklerde görülebilen böbrek taşı hakkında bilgi verdi.

Telli, "Böbrek kanalları içinde bulunan mineral içerikli sert kitlelere böbrek taşı denilmektedir ve bu taşların tam olarak neden oluştuğu bilinmemektedir. Taşlar tipik olarak böbrek ve üreterde oluşur. Birçok böbrek taşı türü vardır. Ama çocuklar arasında en çok kalsiyum oksalat ve kalsiyum fosfat taşları görülür. Bazen, belirli yiyecek ve içecekleri tüketmekten kaynaklı taşlar oluşabilmektedir. Eğer çocuklar idrar yaparken taş düşürürse bunu hekime götürmek, laboratuvar testleri sayesinde taşın türünün bulunmasına ve bir daha oluşmasının önlenmesine yardımcı olabilir." dedi.

Beslenme de çocuklarda böbrek taşına sebep olabilir

Japonya 126 yılın en sıcak sonbaharını yaşadı Japonya 126 yılın en sıcak sonbaharını yaşadı

Böbrek taşlarının oluşumu için pek çok risk faktörünün olduğunu söyleyen Telli, en yaygın sebepler olarak şunları sıraladı: 

"Yeterince su tüketmemekten kaynaklı az idrar çıkışı. Ailede taş oluşumu öyküsü. Tuzlu gıdalar, çocukların çok sevdiği abur cubur olarak tanımlanan yiyecekler ve asitli içecekler. Bazı ilaçların kullanımı. Bazı sebeplere bağlı idrar çıkışının engellenmesi. Böbrek enfeksiyonu. Bağırsak hastalıkları. Ani ağrılar, mide bulantısı ve idrar problemleri görülebilir."

Bazen çocuklarda böbrek taşlarının bir belirti vermeyebileceğine işaret eden Dr. Onur Telli, ancak taşlar idrar yolunda hareket etmeye başlarsa bazı belirtilere neden olabileceğini belirtti.

Telli, "Sırtta ani ve şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, kasık ağrısı, mide ağrısı, işeme sırasında yanma veya ağrı, idrarda kan, ateş, idrar yolu enfeksiyonu bu semptomlardan sayılabilmektedir. Küçük çocuklarda aileler bezlerin içinde pembe lekelenmeler fark edebilir ve panikleyebilir. Bunun sebebi de böbrek taşı veya kumu olabilir." ifadelerini kullandı.

Taş olduğu şüphelenilen bir çocuk için tercih edilen teşhis yönteminin ultrason olduğunu belirten Telli, "Bilgisayarlı Tomografi de çok küçük boyuttaki taşları gösterir. Eğer ultrasonda görülmeyen bir durum varsa Bilgisayarlı Tomografi çekilebilir. Bunun yanında kan ve idrar tetkiki de istenir. Bir böbrek taşı bir çocukta ağrıya ve çeşitli semptomlara neden oluyorsa, amaç rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olmak ve taşın mesaneye inip idrarla dışarı çıkmasına yardımcı olmaktır. Bu bazen evde çok miktarda su ve diğer sıvıları içerek yapılabilir. Hekimin önereceği ağrı kesiciler de ağrıyı yönetmek için önemlidir. Hekim, taşın geçişini kolaylaştırmak için başka oral ilaçlar reçete edilebilir. Bazen çocuk üroloji uzmanları, laboratuvarda test edilebilmesi için düşürülen taşın getirilmesini isteyebilir. Bu taşın türünü ve neden kaynaklandığını bulma; bir dahaki sefere aynı tür taşın oluşumunu engellemesi açısından önem taşır. Bazı çocuklarda semptomlar çok şiddetli olabileceğinden damar yoluyla ağrı kesici ve sıvı takviyesi yapılabilir. Bazen, taşlar çok büyük olabilir ve dışarı atılamayabilir. Çocuk ürologları bu durumda taşın büyüklüğüne göre en basit yöntem olan, taşları küçük parçalara ayırmak için ses dalgalarından yararlanılan litotripsi kullanabilir. Bu yöntem oldukça güvenli bir cerrahi müdahaledir ve böbrekler bu yöntemden zarar görmez. Bazen de çocuk ürolojisi uzmanı hafif bir anestezi altında ameliyathane şartlarında kapalı yöntemler kullanarak lazer yardımı ile taşın kırılmasını önerebilir." dedi.

Telli, böbrek taşı riskini azaltmak için şu önerilerde bulundu:

"Sıvı tüketiminin artırılması. Tuz ve tuzlu gıdaların kısıtlaması. Sebze ve meyvelerin iyi yıkanarak tüketilmesi. İşlenmiş gıda, fast food ve gazlı içeceklerden uzak durulması. Mısır şurubu içeren yiyecek ve içeceklerden kaçınılması. Önerilen miktarda kalsiyum içeren besinlerin tüketilmesi. İhtiyaç dışında kalsiyum veya vitamin takviyesi alınmaması." 

Mahreç: Haber Merkezi 

Muhabir: İbrahim Halil İnce