Altı ayda bir verilen artışlar, yılın ilk aylardan itibaren enflasyonun altında kalmakta ve sabit gelirlilerin alım gücünü düşürmektedir. Altı ay sonra verilen enflasyon farkı, geçmiş dönemde oluşan kayıpları karşılamamakta ve sabit gelirlilerin cebinden çıkmaktadır. Bu nedenle, yıllardır biriken kayıpların karşılanması ve sonrasında aylık enflasyon farklarının maaşlara yansıtılması gerektiği ifade edilmiştir.

VERGİ DİLİMİ %10’DA SABİTLENMELİ

TÜİK’e göre, enflasyon altında maaş artışı yapan memurlar, yüksek vergi dilimleri nedeniyle yılın ikinci yarısında aldıkları zammı görememektedir. Özellikle memurlar, maaşlarından gelir vergisi kesintisiyle karşı karşıya kalmaktadır. Yıllık gelirleri ortalama kamu çalışanının kazancının kat kat fazla olan kesimler için vergi avantajları sağlanırken, kamu görevlilerine vergi dilimlerinde hiçbir kolaylık sunulmamaktadır. Bu nedenle, kamu görevlileri için vergi dilimi %10’da sabitlenmelidir.

MEMUR VE EMEKLİLERE REFAH PAYI ŞART

Yıllardır memur ve emeklilerin aldıkları artışlar, TÜİK enflasyonunun altında kalmış ve yapılan enflasyon farklarıyla sadece bu kayıplar telafi edilmiştir. Enflasyon kadar yapılan artış, aslında sıfır zam anlamına gelmektedir. Bu yüzden alım gücünü artırmak için enflasyonun üzerinde bir refah payı verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ocak ayında yapılan %11.54’lük artış sabit gelirlilerin alım gücünü artırmamış ve sadece %6’lık bir zam yapılmıştır. Enflasyon altında kalan maaş artışlarının, sabit gelirliler üzerinde olumsuz etkiler yarattığı ifade edilmektedir.

Döviz kurlarında son durum Döviz kurlarında son durum

Mahreç: Haber Merkezi

Muhabir: MEHMET MEKİ AKGÜL