ABD'nin Irak'tan çekilip çıkmayacağı tartışmaları giderek artıyor. İsrail'in Gazze'yi işgali ve bölgedeki gelişmeler, Irak'taki ABD askeri varlığı üzerinde yeni bir değerlendirme yapılmasına neden oluyor. Son dönemde yaşanan çatışmaların yayılması ve bölge genelinde tam ölçekli savaşların tehlikesi, ABD'nin Irak'tan çekilme olasılığını güçlendiriyor.
İran, İsrail'e karşı durarak ve bölgedeki jeopolitik oyunu lehine kullanarak, ABD askeri varlığını hedef almaya başladı. İran'ın Irak ve Suriye'den ABD'yi çıkarmak istediği açıkça görülüyor. ABD'nin Irak'a gerçekleştirdiği işgalin ardından ülkenin nüfuzunu zamanla İran ile paylaşmak durumunda kaldığı biliniyor. Şu anda Irak'ta birkaç büyük üs ve 3 ila 4 bin civarında askeri personel bulunuyor. Ancak İran'ın güçlü asimetrik güçleri ve Şii milislerin varlığı, ABD'ye karşı saldırıları artırıyor. Son dönemde Irak ve Suriye'deki ABD üslerine yaklaşık 200 saldırı gerçekleşti ve ABD askerleri ağır kayıplar verdi.
Bu gelişmelerin ardından ABD için karar anı yaklaşıyor. Ya askeri varlığını artırarak üslerini güçlendirecek ya da Irak'tan ve dolayısıyla Suriye'den çekilmek zorunda kalacak. Bağdat hükümeti de artık ABD askerlerinin çekilmesini talep ediyor ve askeri heyetler arası görüşmeler başladı. İran'a bağlı vekil güçlerin saldırıları ve Bağdat ile yaşanan sorunlar, ABD askeri varlığı için büyük bir meydan okuma olarak görülüyor.
ABD Başkanı Joe Biden'ın iç siyaset ve bölge politikaları arasında denge kurma zorunluluğu da karar sürecinde etkili olacak. Biden'ın yeni bir askeri tahkimat olmadığına yönelik işaretleri ve ulusal güvenlik kurumlarının Irak ve Suriye'den çekilme olasılığı üzerine tartışmalar yürütmesi dikkat çekiyor. Öte yandan, eski Başkan Donald Trump'ın da Irak-Suriye hattından ABD askerlerini çekme niyeti hatırlanmalı. Sonuç olarak, ABD için Irak'tan çekilme olasılığının güçlü olduğunu söylemek mümkün.
Bu süreçte Türkiye'nin de dikkatli olması gerekiyor. Çekilme sonrası oluşacak güç boşluğunun yıkıcı güçler tarafından doldurulmaması için hazırlıklı olmak önem arz ediyor. Bölgedeki dengelerindeğişeceği bir ortamda Türkiye'nin bölgesel çıkarlarını korumak ve istikrarı sağlamak için aktif bir rol oynaması gerekebilir. ABD'nin çekilmesiyle birlikte, İran'ın bölgedeki etkisi artabilir ve bu da Türkiye'nin güvenliği için bir tehdit oluşturabilir. Ayrıca, Irak ve Suriye'deki terör örgütlerinin yeniden güçlenme olasılığı da göz önünde bulundurulmalıdır.
Türkiye'nin, Irak ve Suriye ile olan sınırlarında güvenliği sağlamak için gerekli adımları atması ve bölgedeki diğer aktörlerle iş birliği yapması önemlidir. Ayrıca, Irak'taki Kürt nüfusuyla ilişkilerin sürdürülmesi ve Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözümü üzerinde çalışılması gerekmektedir.
