Alman düşünce kuruluşu Bilim ve Politika Vakfı (SWP), Türkiye’nin savunma sanayisindeki son on yıllık dönüşümü ve küresel bir silah ihracatçısı olma yolundaki ilerleyişini değerlendirdi. SWP’nin “Türkiye küresel bir silah ihracatçısı olma yolunda” başlıklı analizinde, Türk savunma sanayisinin artan rekabet gücü ve stratejik yeniden yapılanması incelendi.

Türk savunma sanayisi hızla gelişiyor

Analizde, Türk savunma sanayisinin son on yılda hızla geliştiği ve ürünlerin askeri operasyonel kabiliyetlerini defalarca kanıtladığı ifade edildi. Özellikle Türk şirketi Baykar’ın Bayraktar TB2 insansız hava araçlarının çok sayıda ülkeye ihraç edildiği ve bunun Türk savunma politikasında yeni bir dönemin başladığının en görünür işareti olduğu belirtildi. Analizde, Türkiye’nin savunma sanayisi ve onun etrafında gelişen inovasyon ve ekosisteminin, Türkiye’yi bir “teknoloji ülkesi” olarak konumlandırmayı amaçladığına işaret edildi. Ankara’nın yurt dışından tedarik yerine kendi bünyesinde üretime odaklandığı ve silah sistemlerinin geliştirilmesi ve üretiminin tamamen “Made in Türkiye” etiketi altında gerçekleştirildiği vurgulandı.

TAPI doğalgaz boru hattı projesinin hızlandırılması konusunda anlaşmaya varıldı TAPI doğalgaz boru hattı projesinin hızlandırılması konusunda anlaşmaya varıldı

Türkiye, uluslararası silah ihracatı liginde önemli bir oyuncu

Analizde, Türk savunma sanayisinin dönüşümünün özellikle 2015’ten bu yana hız kazandığı kaydedildi. Şubat 2022’de Rusya-Ukrayna savaşının başlamasından sonra, Rus zırhlı birliklerinin Kiev’e ilerleyişini Bayraktar insansız hava araçlarının durdurduğu anımsatıldı. Bu başarı, Türkiye’nin uluslararası silah ihracatı liginde önemli bir oyuncu haline geldiğini gösterdi. Analizde, Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı talebine de değinildi. SWP, Eurofighter uçaklarının Türkiye’ye satışının, ticari silah ihracat anlaşmasından çok daha fazlası olacağını ve Türkiye’yi Batı askeri-endüstriyel sistemlerine entegre etmeye devam etme kararı anlamına geleceğini belirtti. SWP, ayrıca Türk askeri teçhizatının Alman ordusuna ihraç edilmesi şeklinde yeni işbirliği formatları için fırsatlar da açılabileceğini ifade etti.

Türkiye, NATO ortaklarıyla işbirliğini sürdürüyor

Analizde, NATO ortaklarıyla işbirliğinin Türkiye’nin savunma ve güvenlik politikasının önemli bir parçası olmayı sürdürdüğü, örneğin NATO-Intel FS2 projesinde NATO’nun keşif altyapısının tüm yazılımının Türk şirketi STM tarafından geliştirildiği belirtildi. SWP ayrıca Kaan savaş uçağının seri üretiminin 2028’e kadar güvence altına alınmasının beklendiğini, bunun Türkiye’nin mevcut Amerikan F-16 savaş uçağı envanterini kademeli olarak değiştirmesine olanak tanıyabileceğini bildirdi. SWP, Türkiye’nin savunma sanayisindeki gelişmeleri yakından takip etmenin ve Türkiye’yi Batı askeri-endüstriyel sistemlerine entegre etmenin yeni yollarını aramanın önemine dikkat çekti.

Kaynak: AA